BİR:
"Küçük dağları sen mi yarattın birader" diye bakıldığında suratına
"Hayır... Hayır... Sadece küçük dağları değil büyük dağları da ben
yarattım" ifadesini takınarak iticilik şampiyonu olduğu için...
İKİ: Soğukkanlı bir değerlendirmeyle en fazla "Çok ballı bir
adam" yorumunu hak ettiği halde "Ben Fatih Terim... Futbolun kitabını
tersten yazmış adam" triplerine girdiği için...
ÜÇ: Zaferden sonraki afra tafrasının çekilmezliği nedeniyle, milli maçlarımızda beni ve benim gibileri hep "İçimizdeki İrlandalı" olmak gibi kahredici bir pozisyona sürüklediği için...
DÖRT: Başarı, zafer, galibiyet... Bunların eleştirilere en güzel
yanıt olabileceğini düşünemeyip "laf geçirme" hevesine yenik düştüğü
için... Yani başarıyı hazmetme kapasitesi acayip sığ olduğu için...
BEŞ: Elde ettiği zaferlerde "mahalle baskısı" nedeniyle oyuna
soktuğu futbolcunun büyük payına rağmen, bu durumu zerre kadar aklına
getirmeyip "Fatih Terim mucizenin öteki adıdır" havası bastığı için...
ALTI: Sırf şişkin egosunu daha da şişirmek ve "Fatih Terim
karizması"nı belirgin kılmak amacıyla herkesin dediğinin tersini
yapmaya kalkarken, zoru ve fiyaskoyu görünce anında tornistan ettiği için...
YEDİ: Kendisinden "Fatih Terim" diye söz ettiği için...
SEKİZ: Dışarıda, içeride bilen bilmeyen herkesin basbayağı bir
"mistik olay" olarak yorumladıkları tuhaf bir galibiyetin ardından
"Kabaramazsın kel Fatma" oyunu oynadığı için...
Ahmet Hakan / Hürriyet